4

KÖPRÜ
Pencere ‘yi kapatırken, sisli bir karaltının arkasına gizlenmişti herşey... Son kez o karaltiya doğru yürürken gördüm onu... Şapkasını düzeltti, son bir adımla yokoldu sislerde.. . .Hayal-meyal bir motor sesi duydum galiba... Şehir gürültüleri vardı.. Yanılmış olabilirim bu konuda... Ama yanılmadığım bir şey var; 0 öldü...
Pencere ‘den yalnızca hissediyordum öldüğünü... Şimdiyse Köprü‘deyim... Ve görüyorum... Kırmızı küçük arabasıyla ilerliyor sonsuzluklara... Bir hediye pakeli gibi... Karşıya...
Hayat... Ölüm... Öncesi... Sonrası... Hepsi bir bütündür. Herkes kendi öncesinden kendi sonrasına doğru yürüyor... Ama söyler misiniz?.. Hangi gün varıyoruz sonraya?.. Vardığımız hep yaşadığımız an oluyor...
Bir kovalamaca...
Ayrı-ayrı zamanlarda..
Ayrı-ayrı yollarda...
Ayrı-ayrı yerlere...
Ama hep aynı bütün içinde... Günün birinde ölüme varacağız... Ve o gün de, herşeyin sonu... Sonrası değil, “yaşadığımız an” olacak
Belki bir trafik kazası... Bu öyküdeki gibi... Görüntüler... Hastane... koşturmaca... gerisi... Düşündüğümüz ya da düşünmediğiniz gibi..
Ölüm; Birşeyin bitişi ile. bir şeyin başlangıcı arasında minicik bir çizgidir... Bir köşebaşıdır ölüm... Bir yoldan bir başka yola döneceğimiz...
Karşıdan karşıya...
Karşıdan karşı...
 

4