Manastırın En Faal Keşişi

Berrin Karakaş
Radikal / 23 Temmuz 2004

 

İlhan İrem, 1988 yılında verdiği bir söyleşide J. S. Bach, Halil Cibran ve Roger Waters gibi delilerden ipuçları aldığını söylüyordu...

Müzikteki 30 yıllık yolculuğunu özetleyen yeni albümüne rağmen ortalarda görünmeyen, söyleşi vermeyen İlhan İrem, şu sıralar manastırına kapanmış delilerden topladığı ipuçlarını değerlendiriyor

İlhan İrem, 1973'te başladığı müzik yolculuğunu'Işık ve Sevgiyle 30 yıl' diye sundu sevenlerine. Mesihlik ve sanatçılık arasında kalmış o küskün binlercesinden birinin daha hikâyesi belki...

İlhan İrem 1 Nisan 1955'te doğuyor. Böylesi 'farklı' bir insan için daha iyi bir doğum tarihi olabilir miydi? Şaka gibi... Doğum tarihi itibarıyla Koç burcu kendisi. Öyleyse hemen İlhan İrem'in 1990 tarihli şiir kitabı Katastrof'taki 'Koç Burcu' şiirine bakalım; "Müziğim/ Geleceğe ilerleyen /Alınmaz... Yıkılmaz/ Bir kaledir... Müziğim/ Deli kısrak atında/ Yenilmez şövalyedir..."

İlhan İrem'i, bütün şairliği, ressamlığı ve müzisyenliği çerçevesinde, balığa fazla bulaşmış Koç olarak tanımlamak en güzeli belki de. Sadece bu tanım itibarıyla; şiir, resim, grafik ve müzik disiplinlerinin hepsini birden, derdini söylemek için kullanabiliyor. Tüm bu sanatlar, onun için ayrılmaz bir bütün olsalar da, nedense 'müzisyenlikte ısrar etmeyip sadece şair olsaymış daha mı hayırlı olurmuş acaba?' diye düşünüyor insan. Keza müzisyen adam ne kadar 'uçsa' da birtakım 'normal' insanların ona 'Delirmiş' demesi mümkün. Oysa şair olursa kişi, 'deli mi, akıllı mı' sorusu pek ilgilendirmez diğerlerini. Ölmeden önce sadece gökleri göstererek, "Crenom, Crenom" diye bağıran Baudlaire de, uzun zamandır göklerden aldığı mesajları bizle paylaşmak isteyen İlhan İrem'in baktığı aynı gökyüzüne bakmıyor muydu?

Tüm bunların üzerine, 30 yıl albümü sonrası, tek özel söyleşi -ki o da internet üzerinden yapılan 2004 Mayıs tarihli Naim Dilmener söyleşi-"Sanatçı delidir" diyen İlhan İrem gelip hepimizi susturabilir elbet. Ya da, uzun zamandır manastırına kapanmış, yine ozanlıktan mustarip Leonard Cohen çıkar gelir ve "Herkes kendi manastırında işte" diyebilir. Kim ne derse desin şu da var ki, tüm 'deli'liğine rağmen İlhan İrem, dünya işlerini de gayet iyi yürütüyor. Bunu görmek için, kişisel sitesine girmek yeterli. Hiçbir ayrıntı atlanmamış. Her söyleşi, her albüm, her resim... Şamanlığa yakın her sanatçı için olmazsa olmaz 'yüce ego'nun örnekleri. İlhan İrem'in 30 yıllık sanat hayatı boyunca neler söylemeye çalıştığının da cevapları aynı zamanda. Bir zamanlar Tanrı'yı sorguladığı için yasaklanmış 'Kuklacı' şarkısındaki gibi roketle gidip, "Gel bu dünyayı kurtar" denilecek, iplerimizi elinde tutan bir Tanrı yok mesela artık orada. Bu kez, "İnsanın acizliği, kuklalığı, yaradılışın anlamına aykırı... Ona yine Tanrı'nın olan, kendi renklerini vermek temel amaç" diyen bir İlhan İrem var. İşte tüm bu temel amaç içerisinde, keşfetiklerini, ışık ve sevgiyle büyüdüğüne inandığı, İrem bağı dediği bir bağla iletiyor sevenlerine İlhan İrem.

Yeni albüm yolda

Kapanışı da açılışı yaptığımız 'Katastrof'la yaparsak, kitabın önsözünde; "Ben aslında bütün bunları katastrof sonrasında ayakta kalanlar için yazdım" diyor İlhan İrem. Yani ne kadar delirirse delirsin, o hep ayakta. Bunu da üç-dört senede bir, durum belirtici mahiyetinde çıkardığı kitapları (Pencere... Köprü ve Ötesi.. Uzaklarda Biri Var.. Kasastrof.. Delirium... Millenum) ve albümleri ile anlatıyor. Mayıs gibi çıkacak, yeni şarkılardan ibaret albümde bakalım neler olacak. Bu süre içerisinde de, İlhan İrem'i anlatmaktan anlatmaya vakit bulamadığımız, mis gibi albüm; 'Işık ve Sevgiyle 30 Yıl'ı dinleyelim. 'Anlasana' şarkısında ağlayalım. 'Boşver Arkadaş'la paraya pula boş verip, küçük küçük neşelenelim. 'Kapılar... Kapılar... Kapılar...' açılsın gidelim.

1988 yılında Orhan Kahyaoğlu'na, Bach, Halil Cibran ve Roger Waters gibi 'deli'lerden ipuçlarını aldığını söyleyen İlhan İrem'in iplerine bakalım. Ucundan tutalım ya da tutmayalım.. Derin bir ney sesiyle serin serin üfleyen 'Cennet'in Kıpırtıları'nı dinleyelim. Kısaca; 30 yıl ve 18 kapı... İçeri girelim, girmeyelim. Sadece kapıları tıklatalım.