Dünden yarına İlhan
İrem İlhan İrem, sanatta geçmişi pek umursamadan bugünü yaşamaya ve tüketmeye alışmış bir toplumda önemli bir görevi yerine getiriyor uzun süredir. Geçmişte yaptıklarını, yine o günün tadını hiç bozmadan, o günün ruhuna saygı duyarak bugüne, yeni kuşaklara taşıyor. İremin yine EMI etiketiyle yayımlanan yeni yapıtı Bir Meleğe Aşık Oldum, best of serisinin dördüncü ve şimdilik son ayağı. Otuz yıla ulaşan müzik serüveninin her adımını bugüne aktarmaya kararlı İlhan İrem, bu yapıtla best of projesine ara veriyor. Her dem taze besteler 1994de Romans, 1995te Sevgililer Günü/The Best Of İlhan İrem/1, 1997de Aşk İksiri-Cadı Ağacı/The Best Of İlhan İrem/2, 1998de Hayat Öpücüğü/The Best Of İlhan İrem/3, ardından 2000de tıpkı basıma yakın dört albüm Bezginin Gizli Mektupları, Uçuk Mavi Pencere, Bulutlara Köprü, Düşler ve Ötesi, son olarak da bu haziranda yayımladığı Bir Meleğe Aşık Oldum/The Best Of İlhan İrem/4le yapıtlarını CDlere aktararak yenilemeyi başardı İrem. Artık, İlhan İrem diye bir ozanın, Doksanların son çeyreğinde, Hafif Müzik günlerinden senfonik rocka uzanan bir müzik serüveninde neler yaptığını öğrenmek ya da anımsamak isteyenleri, plakçı raflarında kalın bir arşiv bekliyor. Bu arada, geçmişten bugüne akıp gelen parçaların ne derece taze kaldığını, İremin popta da klasikleşmeyi becerdiğini göstermesi açısından da önemli best oflar Üç yeni parça var İrem bu albümü klasik toplamalardan farklı olarak çeşitli yeniliklerle süslemeyi hedeflemiş. Öncelikle üç yeni parça var albümde: Siyah Eldiven (söz: Hansu İrem), Herneyse (Özdemir Asaf) ve Noktürn. Bu yapıtlardaki düzenlemeleri, duygusal bütünlüğü, İremin ulaştığı rafine anlatımı ve yorumu gördükçe, bir sonraki yeni albüme kadar bekletilmeleri yerine, günışığına çıkarılmalarının isabetli olduğunu söyleyebiliriz. Bir başka ilginç uygulama da şarkıların aralarına yerleştirilen girişlerle (prelüd) albümde bütünlük aranması. Bu operasyon her bölümde tam verime ulaşmasa da, genelde iyi işliyor... İlhan İrem, on yıldır yapay gündemden uzak; 70lerde fırsatları değerlendirip o günün en geçerli tanıtım kaynağı olan yazılı basında sık sık yer alan genç İrem, Seksenlerin başında vatani görevden, ülkesini ve insanını yakından tanıyarak dönen İrem, Doksanlarda şöhretin kof mutluluğunu kenara itip tüm enerjisiyle sürekli üreten, yazan, çizen, kitaplara ve bestelere imza atan olgun İrem derken, otuz yıllık bir antoloji ve de evrensel dili yakalayabilmiş bir ozan var karşımızda. Sürekli deneylere doğru Genç kuşağın önemli bölümü, İlhan İremi radyoların sürekli çaldığı ilk dönem yapıtlarıyla tanıyor; Seksen sonrası sentezleri ve senfonik arayışları kolay tüketilir olmadığından, ancak meraklı kulakları ve Yetmişlerin devamında inatla onun izini sürenleri çekiyor İlhan İrem, hatasıyla sevabıyla özgün ve kendisi gibi. On ayrı kişiden on ayrı duygu satın alıp albümde toplayarak yorumculuğunu, sanatçılığını ilan edenlerin kabul gördüğü ortamda itinayı fazlasıyla hak eden bir emekçi, bir ozan Cumhur Canbazoğlu |