İLHAN-I AŞK
Hangimiz senli benli
Hangimiz sizli bizli
Bir koridor esrarengiz,
Yaşıyoruz gizli gizli...
Hangimiz yapayalnız
Hangimiz çoluk çocuk
Hangimizin bakışları
Daha sıcak...Daha soğuk...
Hangimiz uyuyoruz
Hangimiz duyuyoruz
Deniz derin, gökler mavi
Hangimiz uçuyoruz...
Hangimiz arıyoruz
Hangimiz sarıyoruz
Hayat bir yol ve bir ışık
Hangimiz kalıyoruz...
Ve hangi söz daha doğru
Hangi göz daha içten
Hangi üzüm daha tatlı
Daha buruk sevgimizden....

Bahar çiçekleri sunar gözünün bahçelerine...
Yaz sıcak bir dokunuştur vucuduna...
Güz gelir, dünya buruşur mu ne?...
Karlar yağar başına kışın...
Zaman geç olmasın...
Başlamadan ötmeye gece kuşları, ses ver gündüz gözüyle...
Çünkü ben sana herşeyi sunuyorum...
Dört mevsimi...
Ve bilmediklerini...
Dışarı çık...
Sana çarpılıp, sana bölünen parçalarımı bulacaksın çiçek tozlarında...
Dokularına sineceğim sımsıcak...
Ayağının altında kıtırdayan yaprak benim...
Ve başının üstünde direniyorum düşmemek için...
Sana ben herşeyi sunuyorum...
Bilmediğin diyarlarda tanıdık dostların var onlardan selam getiriyorum...
Kaçırdığın kuşun kanadındayım...
Ve bilmeden ne olduğumu, kafese kapatmaya çalıştığın...
Sana ben herşeyi sunuyorum...
Tüm zamansızlıkları içinde sevginin,
Sana ilân-ı aşk ediyorum...