Uluslararası müzik yarışmalarının biz Türk halkı için çok büyük önem taşıdığı o çok da uzak olmayan günlerde derece aradığımız yarışmalardan biri de Bulgaristan’da yapılan Altın Orfe’ydi. Çoğu zaman yarışmaya kim gidecek, kim kalacak, kim giderse ne yapar, hangi düzenleme daha iyi gibi birçok tartışma sonrasında bir karar verilir ve sanatçılarımız Türkiye’yi temsil ederdi. Yarışmadan sonra ise neden dereceye girilemediği üzerine düşünülür, varsayımlar ileri sürülür ve bir sonraki sene için umutlar beslenirdi. 

1984 yılında yapılan 19. Altın Orfe yarışması için ise iki isimden biri seçilecekti; Ayşegül Aldinç veya İlhan İrem. Sonuçta yarışmaya İlhan İrem’in gideceği kesinleşti. 

Burada biraz yarışmanın prosedüründen ve milletimiz açısından tarihinden bahsedeyim. Yarışma iki bölümden oluşuyordu; bunlardan birincisi uluslararası şarkıcılar, diğeri ise Bulgar şarkılarını en iyi söyleyen yabancı şarkıcılardı. Bu bölümlerden birincisi yeni sanatçıları dünyaya tanıtmak, ikincisi ise Bulgar şarkılarını dünyaya tanıtmak içindi.  1984’e kadar Türkiye uluslararası şarkıcılar dalında Esin Avşar (1970), Ayla Algan (1973) ve Aydın Tansel (1976) ile 3 defa 3.lük almıştı. Bununla beraber Yeliz (1979) ve Barış Manço (1980) da 1’er defa Bulgar şarkılarını en iyi söyleyen yabancı şarkıcı dalında birincilik aldılar. Bir defa da Neco (1978) aynı dalda ikincilik aldı. Suna Yıldızoğlu (1981) ve Atilla Atasoy (1982) ise özel ödül alarak döndüler memlekete.

İlhan İrem yarışmaya kendi bestesi olan “Konuşamıyorum” ve Bulgar şarkıları dalında da “Merhaba Komşu” adlı şarkıyla katıldı. İki şarkının düzenlemeleri de Melih Kibar tarafından yapılmıştı. Yarışmaya giden Türk ekibi, Türkiye’yi temsil edecek İlhan İrem, aranjör ve orkestra şefi Melih Kibar, Türk jüri üyesi Şenay, Hey dergisi yazı işleri müdürü Hulusi Tunca, Onyedi dergisinden Nejat Çetinok, Yeni Asır Gazetesin’nden Akın Coşkuner, ve İlhan İrem’in menajeri Abdullah Baykan’dan oluşuyordu. Bu ekip 4 Haziran günü yarışma için yola çıkar.

Ekip yarışma gününe kadar zamanını provalarla ve gezmeyle geçirmiş Hulusi Tunca’nın aktardığına göre. Hulusi Tunca şöyle bir olay anlatıyor provalar sırasında: “İlhan son şarkısını tamamladıktan sonra arkadan bir ses duyuldu: Bre aşkolsun çocuga be! O sırada üç genç yanaştı yanıma, sordular:

-         Te be sizin şarkıcınız mı bu?

-         Evet

-         Bre, Ferdi’den Orhan’dan çığırtmaz mı bu?

-         Yoook, onlardan söylemiyor.

-         Te be olmadı ki şimdi be işte....”

Hey Dergisi genel yayın yönetmeni Doğan Şener bu olay üzerine,  Türk pop müziğinin Bulgaristan’da yaşayan Türkler için de öldüğü yorumunda bulunmuş.

Yine bir prova gecesi Hulusi Tunca, Nejat Çetinok ve Melih Kibar İlhan İrem’in odasında toplanmış. Nejat Çetinok o sıralar İlhan İrem’in okuduğu Halil Cibran’ın “Ermiş” adlı kitaptan ölümle ilgili bölümü okumuş Melih Kibar’ın isteğiyle: Orphalese adlı şehirde dağda yaşayan El Mustafa adında bir derviş vardır. Birgün halkı yanına toplar ve “Şu gelmekte olan beyaz gemi beni götürecek. O gelene kadar ne isterseniz sorun ben cevaplayayım” der. Gemi ölümü simgeliyordur ve kitabın sonunda gemi ermiş’i alıp gider.  Bu süreç devam ettiği sırada İlhan İrem birden şöyle der: 
“Çocuklar çok garip bir duygu ama yemin ederim ki rahmetli Çiğdem Talu şu anda burda... Aramızda.....”

9 Haziran 1984’te saat 22:30’da İlhan İrem juri önüne çıkar. İlk önce Bulgar şarkıları dalında “Merhaba Komşu”yu söyler ardından da uluslararası şarkıcı dalında “Konuşamıyorum”u. Alkışlar....  

İlhan İrem Sahnede

Ama ne yazık ki bu yarışmada da dereceye giremez Türkiye. Ama İlan İrem yine de 20 ülkeden 130 gazetecinin büyük bir kısmının oyu ile “Gazeteciler Özel Ödülü”nü alır. Sonuç olarak “Eh buna da şükür” denilir. Yarışmanın galibi Bulgaristan’dan Orlin Goranov’dur. Yarışmayı bir Bulgar sanatçının kazanması (en azından Türkiye’de) bazı spekülasyonlara neden olur. Bir yarışma macerası da bu şekilde bitmiş olur. Kısmet gelecek yarışmalarda aranır.  

İlhan İrem'in yarışma ile ilgili yazısı...
25 Haziran 1984 - Hey Dergisi