RAGNARÖK

Önce yeşil bitti.
Dev bir göktaşının üstündeydik
Sonra o bomba patladı !
-Kötü günler için bir kenara sakladığımız-

Paramparça olduk

Sağ kalanlar kaç kişiyse,
O kadar parçaya ayrıldı dünya.
Herkese, yatak odası büyüklüğünde
bir atmosfer kaldı.
Yeniden tohumlayıp, yeşertelim diye hayatı.

Bazıları süpürmekle başladı işe
Son çiçek tohumları uzaya savruldu
yıldız yıldız.

Göğe bakıp anlam aradık
bugüne yansıyan dünlerimize.

Kimimiz,
Sonuçların ötesine sebepleri koyduk.
Sürekli başa dönen bir senfoni...

KAYBOLDUK !

Kimi yalnız kaldı, bildiğinin ötesinde
Sustu, düşündü ilk kez.

Masal çocukları uzaklardaydı.


Kimi ayna yaptı sırlarını döküp,
Kimi duvar ördü.
Kimi isterik, çığlık çığlığa
Kimi sessizce
güldü.
Kimi kendini,
Kimi insansızlığı süzdü.
Kimi görmedi,
Kimi gördü.

Bir şekilde dokunduk hayata
Kıyamet sonrasının üç-beş metrekarelik gezegenini
renklendirdik

Hiçkimse için güzellikler yaratmanın kapısıydı
Kimi girmedi,
Kimi girdi.

Yeniden ateşi keşfettiler.
Tekerleği.
Elektriği... Bilgisayarı.
Herşeyi...

Eksik olan başkalarıydı.

Kimi tenhalarda ışığa dönüştü.
Kimi kalabalıklar aradı yarışmak için.

Bu kez,
Kimsenin kimseden haberi olmadı.
Kimse savaşmadı...
“Niçin” diye sormadı kimse.

Herkes tek kişilik dünyasında
Dökümünü yaptı parçalanma öncesinin.

Sebepler koridorun ardında
Sonranın ötesinde Krizalit Kristalin.


Kızgınlıkla, kıskançlıkla,
Düşmanca bir iç çekişle
Birilerinin yüreğinde hissedip
Görmezden geldiğiniz.

Yanlış bir düşünce kızardığında alnınızda...
Bir adım attığınızda, doğanızdan öte
Duyumsadığınız...
Hatırlayın,
Rahatsızlık,
Gülüp geçme ihtiyacı...

O hep vardı.

Bir şekilde uyardı sizi.

Saygılı bir sevgiyle,
Hayatınızdan öteye...
Korkulu bir yere koydunuz onu.

Günlerin olmadığını anlattı sonsuz bir anda.

Onunla bir dönemi paylaşmak
Bir karabasan,
Güzel bir düş.

Paylaştınız.

Kaçtınız !

Bulutlardan yansıyan yetti size
-Gözleriniz kamaşmasın-


Kimi,
Uykularda mesaj aldı ölmüşlerinden.
Kimi para kazandı.
Kimi, sığlığını derinlik belletti müşterilerine
Kimi belletemedi.

Reklamlar...
Kitaplar...
Kimi gece kapıları çaldı umarsız.

Yetmedi...
Yetti.

Kimi hissetti o cevheri
Unuttu kimileri.

İşte şimdi ;
Tohumlamak, yeşermek, parlamak zamanı.

Güzel... Sahiplen tek kişilik dünyayı.

Sahiplen...
Boşluklara uçabilecek kadar
Uçtuğunca senin uzaklar...
Uçtuğunca yakın.
Dünün silindi, sevin.

Yaşıyor kayboluşa üzülenlerin günü
Parlıyor kıvrımlarda Krizalit Kristalin.

Öpüşmen gerekenlerdi geriye ittiklerin
Öpüştüklerin, yok.
Bir tuşun sevdası...
Göz kırpan bir ekran...
Plastik yayınlarda vericiler.
Uzay çöplükleri...
Bunlar yok artık.


Kapı ağır, açılmıyor.
“İs sevgi in ?”

Yokuz...

Hoş geldin
Başka bir zaman yine gel.
Görüşürüz...

 

Herkes sarılmışken dört elle gezegenine
Birisi boşluğa atladı.
O anda hissetti kıvrımları birileri
Ötekiler, başkası olmakta ısrarlıydılar.
Dertleri başkaydı...
Aynı dert.

 

dizin