SRÄ°NOZA

Raslantı değil buluşmamız
Tesadüfen yaşamıyoruz
    gizemli kılcal koridorlarında kainatın.
Şizofrenik bayram çocukları değiliz.
Önceden biliyorduk -vahalarda yüzerken-
Bu uçsuz bucaksız çölleri / bedevileri.

Sonsuz yayıcı olan,
Anlaşılmaz derinliklerimizde
Olağanüstü bir kıpırtı hissettik.
Sonsuzluk notalarında bir yürek atışı...
Yanıp sönen ışığın çağrısını duyduk.
Kör eden, kızgın kumların altındaki
ıslak hayatlar...
Korkusuzca geçtik algının kapılarından.
Işıksızlığın aydınlık anlamlarını aradık
koridorlarda.
Yeşerdiğimiz toprakları terketmeden
Uzaklara dağılmanın gönüllü zorunluluğu.
Kaçışımız, varoluşun huzurlu güzelliğine yayıldı.
Kalabalığımızı duyumsadık ayinlerde.

Fısıltılarınla sarhoş yolcular
Kristalin aydınlanmasını bekliyorlar.
Işıklı bir kainata yayıldım
ve yalnız değilim artık.
Büyülü yürek atışların
Kılcal damarların çeperlerinde.
Bu dev dalgalanmalar ortasında
ışıldayan gemimizin kerterizi
yalnızca bir nabız feneri.

Yaşayan ruhlara bilinç...
Yokolmamış vücutlar topraktan fışkırmadan önce.


Avuçlarını sıktığın boşluklarda eleleyiz.
İniltilerinle sevişiyorum gecelerimde.

Çiçek tozları..
Uçuşuyoruz yeşil / mavilerde.
Hafiif bir iniş...
Çıplak ayaklar ezip geçiyor bir yanımı
Yaz tülleri uçuşuyor yatağımızda.
Su sesleri geliyor
Kısılmış gözlerle saklanıyorsun
çıplaklığımdan.

 

Uçmak çocuk işi...
Göğüslerindeyim...
Derin derin soluyorsun hala...
Soluyorsun.

Nula, Srinoza, Grella !
Hayata gebe eşim.
Bir tüy kadar suskun,
Çığlık çığlığa !..
Beni duy !
İçine çek nefesini
Ya da  üfle,
Karışayım zamansızlığa.

Sonsuzluğuma açan gül...
Gülümse.
Zevkten öldüğümüze inansınlar.


Başkasını sanıp, başkasını keşfettiğim
Eski zaman haritaları gözlerin.
Gemilerim ihtişamla yanaşıyor sahillerine.
Yönsüzlüğümde / yörüngendeyim
Ben,
Karanlık mavilerin ışıklı denizcisi.
Deli rüzgarlarla şişir yelkenlerimi
Soluğunla uzaklaşıp,
Sana gideyim.

 

dizin