IŞIK ve SEVGİYLE / Prof.Dr. 
Erkan Sevinç
Akşam /4 Mart 2006
85 yılında sevenleri ışık ve 
sevgi düşüncesi etrafında "irem bağı"nı oluşturduklarında öyle mutlu oldum ki. 
Sırça köşkünde yaşayan, ancak boş oturmayıp yazdığı sözlerde, yaptığı bestelerde 
topluma verdiği mesajların yerine ulaşması için gerekiyordu bu. Bir yerde onun 
gericilere karşı, hortumculara karşı, "Aman bugünü kurtaralım"a karşı gösterdiği 
sessiz bir direnişin sesi oldu bu bağ.
İlhan, 1 Nisan 1955 Bursa doğumlu. Lise yıllarında başlamış şarkı söylemeye, 
beste yapmaya... Okul orkestrası ile Milliyet Gazetesi'nin liselerarası 
yarışmasını kazanmışlar. Orkestranın adı "Meltemler". Okul bitince de grup devam 
etmiş. Özellikle Bursa'nın, Uludağ'ın diskolarında sahne almışlar. İlk plağı 
için Unkapanı'na kapağı atan İrem, 73 senesinde "Birleşsin Bütün Eller"i 
yayınlıyor. İşte o dönem tanıdım sanatçıyı. Müzik sayfası hazırladığım Demokrat 
İzmir Gazetesi'nin geleneksel yılın sanatçıları konserine davet ettim. Yılın 
ümit veren erkek sanatçısı olarak... Çok heyecanlıydı. Atatürk Kapalı Spor 
Salonu'ndaki konserden önce ve sonra çok sohbetlerimiz oldu. Daha 18 yaşındayken 
havaya kaldırdığı bu ödülün adeta sorumluluğunu taşıyordu. Bana söylediği 
"Sadece ödül vermediniz, yolumu çizdiniz" sözü hâlâ kulaklarımda. Ve bugün o, 
ülkemizin klasikleri haline girmişse, aldığı o ödülün bir itici güç olduğunu 
düşünüyor, böyle bir değeri Türk Popuna kazandırdığımız için çok mutlu 
oluyorum.
İlk albümünü 76 yılında yaptı. "İlhan İrem 73-76" adını taşıyor bu albüm. Sonra 
çok ses getiren "Ayrılık Akşamı" parçası var. Hani sevgilisinin sesini 
sazlıklardan havalanan ördeğin haline benzettiği. Sizi bilmem ama bana sorsanız 
böyle bir benzetme aklıma bile gelmezdi. İşte İrem farkı... Katıldığı ve 
ülkemizi başarıyla temsil ettiği yarışmalar da var. Altın Orfe ve Akdeniz 
Akdeniz gibi... Bu son yarışmayla TRT yasağını da delmiş, artık parçaları 
çalınmaya başlamıştı. Akıl almaz TRT denetim kararları vardı o yıllarda. Örneğin 
bir parçasında ret nedeni şarkı sözü. "Bir bulanık suda kirli bir yosun gibi / 
Görünmüyorsun temizle kalbini" gibi bir söze denetim kurulu raporu "Kirli suda 
zaten hiçbir şey görülmez" ve şarkı da "yayınlanamaz". İlginç bir not... Bu sıkı 
denetime rağmen şarkıları çalınan ve ekrana ilk kez "kulağında küpe" ile çıkan 
sanatçıdır o... 
Chalet Chopin. İda Dağları'nda müzik sanatçılarını ağırlayan çok özel bir otel.
1 Ekim 1991 tarihinde İlhan, Hansu ile burada evlendi. Mumların ve fenerlerin 
aydınlattığı bahçede bu beraberliğe tanık olan 8 kişiden biri olan dostum Ata 
Nirun çiftin kozmik buluşmalarını "tanrısal tozlarla gülüşen meleklerin 
şahitliğinde" belgeledi.
İlhan İrem'in müziğine ne ad verilir bilmem. Tamamen kendine özgü. Sesi bir 
kadife kadar pürüzsüz. 30 yılı aşkın beraberliğimizde hep şunu gördüm. Ya çok 
seviliyor ya da nefret ediliyor. Sıradışı olmasından herhalde. 12 yıldır sahneye 
çıkmıyor. Büyük bir prodüksiyonla bu hasretini gidermek istiyor. Müzik dışında 
da uğraşları var. Kalemi çok kuvvetli. Bugüne değin 5 kitap yayınladı. "Pencere, 
Köprü, Ve Ötesi.." en çok satanı. Resim çiziyor. Sergiler açıyor...
Yakında onun yeni albümüne kavuşacağız... Toplumsal unutkanlık hastalığımızın 
tedavisi için birebir onun yapıtları.