Birisi Kitap Yazmış Öteki Fetva Vermiş
Evrim Kepenek
Birgün / 11 Kasım 2008


‘Ölümsüz Ozan: İlhan İrem’ kitabı okuyucuyla buluştu. Hakan Taştan ve Ersin Kamburoğlu’nun yazdığı kitapta, otuz beş senedir müzik yolculuğuna devam eden İlhan İrem’in sanat yaşamı hakkında detaylı bilgi ve yorumlar yer alıyor....

Bu yıl, müzikte 35’inci yılını kutlayan İlhan İrem ve yıllardır en ince detaylarına kadar özenle çalışarak oluşturduğu müzikal yolculuğu hakkında detaylı bilgiler ve yorumlar içeren ‘Ölümsüz Ozan: İlhan İrem’ isimli kitap okuyucusu ile buluştu. Geçtiğimiz haftalarda yayınlanan ‘Ölümsüz Ozan: İlhan İrem’ kitabının yazarlarından Hakan Taştan ile kitabı üzerine konuştuk.

»Bir sanatçı  hakkında çok incelikli ve detaylı bir çalışma yapmış olduğunuz daha ilk bakışta gözlemlenebiliyor. Kitabınızın ortaya çıkış öyküsünü bir de ilk ağızdan dinleyelim...

‘Ölümsüz Ozan: İlhan İrem’  kitabının ilk taslak metinleri, 2001 yılında, biz daha lisede okurken, lise arkadaşlarımıza İlhan İrem ve felsefesini anlatmak için gerçekleştirdiğimiz sunuma dayanıyor. 2004 yılından itibaren ise metinleri belirli bir kurguya oturtarak bu metinleri kitap haline getirmek üzerinde çalıştık. Bu anlamda uzun bir sürecin getirisi bir kitap ‘Ölümsüz Ozan: İlhan İrem’ kitabı...

»Bir kurgudan söz ettiniz, oysa bir roman ya da bir öykü kitabı  değil bu kitap.

Haklısınız. Aslına bakarsanız, öncelikle bir biyografi kitabı, 35 yıldır profesyonel olarak müzikle uğraşan bir ozanın biyografisi. Bunun yanında salt bir kronoloji değil sunduklarımız. 35 yıldır ürettiklerini ince ince kurgulayan, dinleyenlerini ipuçlarını birleştirerek bu eşsiz müziğin bir parçası haline getiren bir ozanın hayat öyküsü… Müziğinin ve anlattıklarının bu derin yapısı sebebiyle, arka planında dinleyiciye bu kitapta sunulabilmesi için belirli bir kurgu oluşturduk. Dipnotlarla, çok çeşitli metinlerden yapılan alıntılarla besleyerek adeta akademik bir çalışma haline getirdik. Kimsenin gözü korkmasın yine de. Rahatlıkla okunacak bir kitap diyebilirim.

»Bildiğim kadarıyla İlhan İrem hakkında son birkaç ay içinde 2 kitap daha yayımlandı, bunu neye bağlıyorsunuz?

Öncelikle İlhan İrem’in 35 yıllık sanat hayatında göstermiş olduğu farklı duruşla ilişkilidir bence bu. Bir sanatçının sanattaki 35’inci yılını kutlamanın daha özel, daha anlamlı bir şekli olabilir mi? Bir pasta kesmekten, bir basın toplantısı yapmaktan, özel bir tanıtım çalışmasına girmekten çok daha anlamlı bence, 35’inci yılda üç ayrı kalemden üç ayrı kitabın yayınlanmış olması... Üstelik sanatçının güdümüyle ya da isteğiyle de olabilecek işler de değil bunlar.

»Peki bu üç kitabı  karşılaştıracak olsanız…

Bu karşılaştırmada taraf olduğumdan çok da objektif olamam kuşkusuz. Şunu söyleyebilirim: Herkes kendi dünyasına yansıyan İrem’i tarif ediyor. Bunun kitabı hazırlarken seçeceğiniz somut olaylarla da ilgisi var, soyut anlatımlardan çıkaracaklarınızla da. İşin somut yanı bir yana, İlhan İrem’in anlatımlarından yola çıkılarak üç değil belki üç yüz kitap bile yazılabilir. Bu denli derin bir ummandır burası.

»İlhan İrem severlerin, onu gerçekten tanımak isteyenlerin başvuracağı bir kitaptan bahsediyoruz belli ki. Nasıl geri dönüşler alıyorsunuz, kitabı sahiplendi mi okur?

Kitap henüz çok yeni. Herkese ve her yere ulaşmadığını da kendi tespitlerimden biliyorum. Yine de daha kitap piyasaya çıkmadan, İlhan İrem sevenlerin kendi aralarında organize ettikleri bir buluşmada kitabın imza gününü Ankara’da gerçekleştirdik. Bu olay bu anlamda bir ipucu sayılabilir. İlhan İrem dinleyicisi çok özel ve farklıdır. Çok özel bir birlikteliğin parçası olduklarının bilincinde ve bu birlikteliğin geniş kitlelere ulaşması yönünde çaba içindedir. Üstelik bu çabaların hiçbiri de bir plak şirketinin ya da organizasyon şirketinin tanıtım bütçeleriyle desteklenmeyen işlerdir. Çok özel ve kalbi bir birlikteliktir. Bu anlamda okura güvenimiz tam.

»Kitabı  yazarken İrem’den fikir ve destek almışsınızdır herhalde. Onun bu kitaba bakışı nasıl?

Öncelikle sanıldığı gibi İlhan İrem’le uzun yıllara dayanan gündelik bir ilişkimiz olmadı. Yine de değerli zamanından ayırıp kitapla ilgilendiğini, maddi hataların düzeltilmesine yönelik emek verdiğini söylemeliyim. Yorumlarımızı ve fikirlerimizi özgürce sunmamız için kitabın maddi hatalardan arınmasına yönelik gösterdiği çabanın ötesinde, yorum ve eleştirilerimize asla karışmamıştır. Kitaba kendisinin bakışıyla ilgili olarak kendi penceremden şunu söyleyebilirim: Onun kalbini kazanmadan asla sunmaya cesaret edemeyeceğimiz bir işti bu.

»Bu röportaja hazırlanırken medyada İlhan İrem’in 19 yıldır yasaklı olan bir şarkısının gün ışığına çıktığına yönelik haberlere rastladım. Nedir bu şarkı, neden yasaklanmıştı?

Şarkı ‘Blues For Molla’ ve ‘Uçun Kuşlar Uçun’ albümüne bandrol alınırken dönemin Kültür Bakanlığı tarafından engelleniyor. Albümden çıkartılıyor. Sizce Selman Rüşdi’nin yazmış olduğu bir kitap yüzünden, hakkında ölüm fermanı veren Ayetullah Humeyni’ye ve böylesi baskıcı bir dünyaya açıkça konan bir tepki neden yasaklanmış olabilir? “Birisi kitap yazmış / öteki fetva vermiş / öldürür kesermiş” sözleri yeterince açık bir karşı duruş değil mi? Bence asıl farkına varılması gereken neden bugün tekrar radyolarda çalındığı, çalınmasına ihtiyaç duyulduğu.

»Başka kitaplar, başka projeler var mı?

Aslına bakarsanız bir süredir Yeni Türkü grubuyla ilgili kapsamlı bir web ansiklopedisi ve bunun hem bir sonucu hem de bir destekleyicisi olarak bir kitap hazırlama projesi içindeyim. Web ansiklopedisi belli bir aşamaya geldi. Küçük bir tıkanıklığa girdiyse de bu işte yalnız olmadığımdan ve çok güvendiğim dostlarımla beraber çalıştığımdan muhakkak sonuca bağlanacaktır. Şahsi dileğim kitapla web ansiklopedisinin aynı gün ilgilisine sunulmasıdır. Ama kitap henüz o kadar da ilerlemiş durumda değil.