İLHAN İREM GELİR HOŞ GELİR
Ebru DREW
(Vatan Gazetesi, 11.09.2006)

Bugün güzelliklerden haber verme günü. Lafı hiç uzatmadan varan 1 diyelim mi?.. Tarih sırasına göre değil, sevdiklerime göre sıraladım güzellikleri. Haberi aldığımda inanamadım önce, şakadır diye düşündüm. Baktım Tickettürk’te satışa çıkmış biletleri. Tamam o zaman dedim. Yine de pırpır içim.

Ya vazgeçerse?.. Ya yıllardır yaptığı gibi yine mahrum ederse kendinden bizi?..

İlhan İrem’den bahsediyorum. Zamanın kuytu köşelerine saklanıp şimdi bize yine yeniden ‘cee’ diyen ‘güzel insan’... Dile kolay, on beş yılı geçmiş onu kanlı canlı görmeyeli. Ama o kadife sesi hep aklımızda ama değil mi?..

“Sensiz ben yolumu bulamam

Haykırmak istiyorum

Konuşamıyorum, konuşamıyorum, konuşamıyorum

Konuşursam gözyaşlarım beni boğacak

Biliyorum, görüyorum, duyuyorum, konuşamıyorum.”

Uzun süre kayboldu ortadan. Ne tv’de göründü ne bir magazin ekinde haberi çıktı. Yokluğunun sebebi ‘sessiz bir direniş’ti, anlayan anladı. Anlamayansa - Cennet İlahileri’yle döndüğünde- hayal kırıklığına uğradı.

“Gitti gül gibi adam” diyenler bile çıktı. Onun ise böyle düşünenlere tokat gibi cevabı vardı: “Ne diyebilirim ki, ufukları kadar bakışları, sanatçıları, politikacıları var!..”

Sanki müziği bizim için yapıyormuş gibi kızdılar ona. Oysa hissettiği şekilde yaşar insan. O da onlardan, şartlara uymayan, gönlünden geçeni sunan...

Ve şarkısındaki gibi “Ayrılıkların da sonu var” diyor şimdi. 29 Eylül’de Harbiye Açıkhava’daki konserini kaçırmayacaksınız değil mi?..

Hadi bir İlhan İrem vedasıyla selamlayayım sizi: Işık ve sevgiyle...

(Kendisiyle ilgili tüm gelişmeleri ilhaniask.com sitesinden takip edebilirsiniz.)