Özgürlük hasretleriyle
üçüncü binyılın derinliklerine yelken açan,
Dünya bandıralı, "Millenium" adlı,
ışıl ışıl bir gemi batıyor!
Konu bu...
Karanlık yolcularının histeri saraları...
Dumura uğramış mürettebat ve diğerleri...
Azgın dalgalardaki baştankara gidiş,
insan güzelliği, evrensel sevgi
ve doğa hazinesinin yitirilmiş kayalıklarında parçalandı.
Satır aralarında ışık yürekli bizden birilerinin
"SOS" çağrılarını duyacaksınız!
Ve hala hiçbir şey için geç değil...
(Arka Kapak)
27 Haziran 98 tarihli Cuhmuriyet Gazetesi; Cumhuriyet Gazetesi
sayfa:10
İlhan İrem,
çoğunluğu
Kuva-yı Medya Dergisi'
nde, bir bölümü de
Cumhuriyet gazetesinde
yayımlanmış,
REFAHYOL
döneminin en gergin günlerinde ve sonrasında kaleme aldığı
denemelerini
Millenium, Sanalizasyon Fareleri, Yarasalar ve Diğerleri
adlı yeni kitabında topladı.
Aydınlık gelecek, çağdaş toplum, düşünen insanlar yetiştirilmesi
yolunda yürüyenleri engellemeye çabalayan karanlık kafalara karşı yıllardır
açık tavır alan İrem, kitabın kapağında yapıtını şöyle anlatıyor:
''... Aydınlık istençlerin isyanıyla karanlık koridorlarda yaşanan
inanılmaz günler...
Ve yağlı kara...
Dönüşmeyen, yükselmeyen yoğun sis...
İsimlerini bir solukta sayıp dökeceğiniz yedi uyuyanların eğlentili gömme
törenlerindeki sessiz film oyunları...
Artık gözlerimizi yakan toplumsal gerginlikler...
Şeriat ve ihtilal düşünceleri... Hangi yok oluş / var oluşa kadar süreceği
belirsiz sanal iyileşme masalları...
Gidenlerden beter tavizkâr, korkak ve ince hesapçı olanların dönme
dolaplarına hapsolmuş gelecek düşleri...
Kuşaktan kuşağa sürüp giden bu inanılmaz gece yarısı hikâyelerini
kronolojik olarak sıraladım.
Toplumsal unutkanlık hastalığının bir nebze tedavisi için...
Geleceğin evrensel maviliklerinde bütün çığlıklarıyla tarihe karışacak
bir yolculuk bu...
Yeni çağın kara safralarla hantallaşan gemisini uçurana kadar,
ışığın, fareler, yarasalar ve diğer çağdışı yaratıklarla kavgası
sürecek.''