Bir deniz feneri varmıŠuzaklarda.
Asırlardır dönüp bakmamıÅsın bile, bir kez...
Kimler parçalanmıŠkayalıklarda.
Kimler yokolmuÅ ?
Kimler varolmuÅ, senden çok uzak hikayelerde...
Sen öyle, kirden çöpten bir felsefeyle uyuklarken
Biliyor musun neler oldu ?
Kalın yaÄlar perdelemiÅti gözlerini, göremezdin.
Zümrüt bir peri uçuÅuyordu, bütün kavgalara hazır.
Bulanmadan gündelik katranlara, tanrıyla söyleÅti bir güzel !
Kainata döktü ilahi mrıldanıÅlarını.
Sen onları,
olaÄanüstü ve anlamsız
gece hikayeleri gibi,
süpürüp, sakladın !
Åimdi ;
Sanki uçurumlu ve kasisli yollardan geçmiÅsin de,
bir yerlere gelmiÅsin gibi...
KaÄıttan bir çiçek olup açıyormuÅsun.
Sevgiye dair, anlamlı kokular taÅıyormuÅsun, yalandan.
Tarihsel sevgisizliÄi, utanmayı geç bi kalem...
Ne verdin hayata ?
Ne alacaksın ?
GecikmiÅ keÅfediÅlerle öteleri,
daracık, çıkmaz sokaklarında kıvrılıp Åehrinin,
sencileyin büyüyormuÅsun.
Son demlerde, beyhude bu reveranslar,
intihar düÅünceli balinalar...
Kirli ve küskün sularda isterik dalgalanmalar.
AlkıÅlar... AlkıÅlar...
Titredi mi yüreÄin ?
Sızlanmanı hatırlamıyorum hiç !
Ãiçek tozlarının, kar tanelerinin yolculuÄu...
Ayazda kavrulmuŠgüller...
Sen hep kendi sıcak odandan seyrettin mutluluÄu...
İÅte öylesine geldin bugüne.
Aynaya baktıÄında,
tenine dokunduÄunda...
Kendinle buluÅuyorsan hala,
dua et, tribünlerdeki geberik seyircilerine.
AlkıÅlar... AlkıÅlar...
|