24

Aynadan bir küre uzattı yüzük dolu iki el ... Yüzü benli, kurnaz bakışlı bir çingene kadını “Hoşgeldin” dedi.
“Burası falcılar ülkesi...
Gel... Bastır da birkaç papel...
Söyleyelim geçmişi, geleceği...
Falcılar yalancıdır... Yine de sevilirler... “Yalan” dedikleri hayatı sevmeleri gibi insanların... Ve herşeyi bilen bir büyük falcının ellerinde yarın... Ben neresindeyim?... Herşeyi gizleyen... Herşeyi gösteren bu sırlı aynanın.. Aynalanda eskite-eskite yüzleri, yaşamları hep birşeylerin ötesine varıyoruz... Köprü-köprü birleşip... Köy-köy ayrılıyoruz...
Yapyalnız ve ayrı - ayrı
Köylerin ıssız yollarında...
Ve hep aynı yazı yolların sonunda;

ÖTEKÖY...

Ölümden de ötede
Bir köymüş ayrılık...
Ayrı düşmüşlerin köyü,
Öteköy...

Ayrı düşmüşlerin köyü
Suskun mu suskun...
Sessiz mi sessiz...
Birkaç fısıltı,
Belli belirsiz...

ÖLÜMÜN ÖTEsİNE DÜŞTÜK...
AYRILDIK İŞTE...

Kimbilir kaçıncı yüzyıl...
Kaçıncı yıldız
Aydınlatın bizi yine...
ÖLÜMÜN ÖTESİNE DÜŞTÜK...
AYRILDIK İŞTE...
 
 

24